Geri Geri

Kaygı ve Korku: Bizi Korumak İçin Var Olan İki Duygu

blog-image
  • 9 Eylül 2025

Hepimiz hayatımızın bir döneminde kalbimizin hızla çarptığını, nefesimizin sıklaştığını ve zihnimizin olasılıklarla dolup taştığını hissetmişizdir. Bu anlarda deneyimlediğimiz şey genellikle kaygı ya da korkudur. Çoğu zaman bu iki duygu birbirine karıştırılır, ancak aslında farklı işlevleri vardır.


Korku: Anlık Tehlike Alarmı

Korku, beynimizin ve bedenimizin gerçek, mevcut bir tehdit karşısında verdiği doğal tepkidir. Örneğin, bir köpek aniden üstümüze doğru koştuğunda hissettiğimiz duygu korkudur.

Bu tepki, evrimsel olarak bizi korumak için gelişmiştir. Beyindeki amigdala, korku tepkisini hızla başlatır:

  • Kalp atışları hızlanır,

  • Kaslar gerilir,

  • Beden “kaç ya da savaş” moduna girer.


Kaygı: Geleceğe Dair Belirsizlik

Kaygı ise korkudan farklı olarak şimdiki anın değil, geleceğin tehdidi ile ilgilidir.

Örneğin:

  • “Ya sınavda başarısız olursam?”

  • “Ya sevdiklerime bir şey olursa?”

gibi düşünceler kaygıyı besler. Yani kaygı, çoğu zaman zihnimizin “henüz olmamış” tehlikelere verdiği tepkidir.

- Korku var olana, kaygı ise düşüncelere beslenen duygudur.


Sağlıklı mı, Yoksa Sorun mu?

Aslında hem korku hem de kaygı hayatta kalmamız için gerekli duygulardır. Bizi hazırlıklı kılar, dikkatli olmamızı sağlar.

Ancak kaygı kronikleştiğinde ya da aşırıya kaçtığında yaşam kalitemizi düşürür. Bunun işaretleri arasında şunlar vardır:

  • Uyku problemleri

  • Odaklanma güçlüğü

  • Bedensel gerginlik

  • Sürekli tetikte olma hali


Bilim Ne Diyor?

  • Beyindeki amigdala (duygusal alarm merkezi) ve prefrontal korteks (düşünme ve düzenleme merkezi) arasındaki denge, kaygı ve korkunun nasıl deneyimlendiğini belirler.

  • Araştırmalar, nefes egzersizleri, mindfulness uygulamaları ve bilişsel davranışçı terapi yöntemlerinin kaygıyı düzenlemede etkili olduğunu göstermektedir.

  • Ayrıca sosyal destek, sağlıklı yaşam alışkanlıkları ve öz-şefkat, kaygıyı yönetmede güçlü koruyucu faktörlerdir.


Ne Yapabiliriz?

  • Fark Et: Kaygı ve korkuyu bastırmak yerine onların işlevini tanı.

  • Nefes Al: Derin ve yavaş nefes, sinir sistemini sakinleştirir.

  • Gerçeği Sorgula: “Bu düşündüğüm tehdit gerçekten şu an var mı, yoksa zihnimde mi?” diye sor.

  • Paylaş: Hislerini güvendiğin biriyle konuşmak yükü hafifletir.


Sonuç

Korku ve kaygı düşman değil, aslında rehberlerimizdir.

  • Korku, bizi gerçek tehlikelerden korur.

  • Kaygı, geleceğe hazırlanmayı öğretir.

Ancak onları yönetmeyi öğrenmediğimizde hayatımıza hükmedebilirler. Bu duyguları tanımak ve onlarla sağlıklı bir ilişki kurmak, daha dengeli bir yaşamın anahtarıdır.


Kaynakça

  • LeDoux, J. (2015). Anxious: Using the Brain to Understand and Treat Fear and Anxiety. Viking.

  • American Psychological Association (APA). (2022). Anxiety and Stress.

  • Beck, A. T., & Clark, D. A. (1997). An information processing model of anxiety: Automatic and strategic processes. Behaviour Research and Therapy, 35(1), 49–58


    Klinik Psikolog Büşra KURU